İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kendisi ve köklü kuruluşları İETT ve İSKİ kadroları için, 1.780 kişi kadrolu işe alım ilanı açtı. 1.780 kişilik alım için, yaklaşık 70.000 kişi başvurdu. İBB, işe alınması muhtemel memur adaylarının mülakatı için, Saraçhane’deki ana yerleşkede ‘cam oda’lar kurdu.
“1780 ALIM YAPACAĞIMIZ BAŞVURUYA, YAKLAŞIK 70.000 KİŞİ BAŞVURDU”
Sesli kayıt altına mülakatların şeffaf bir biçimde gerçekleştirildiği odayı ziyaret eden TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde; İBB, İETT ve İSKİ kadrolarına 1780 çalışan alınacak. Bu çalışan izni, tabii ki merkezi idare eden, bakanlıktan izinle verilen kadrolar. Bunların içerisinde çok değerli kadrolarımız var; itfaiye gibi, zabıta gibi. Bu kadrolarımızı zenginleştirmek zorundayız. Farklı statüde teknik alımlarımız var.
1780 alım yapacağımız başvuruya, yaklaşık 70.000 kişi başvurdu. Bu aslında ülkemizin, bugünkü iş arayan insanlarımızın ne kadar zor durumda olduğunun da bir göstergesi açıkçası. Burada, tek bir kişinin dahi hakkının, hukukunun çiğnenmediği bir ortam var etme konusunda titiz davranıyoruz. Zaten KPSS sınavında aldıkları puanlara göre, arkadaşlarımız 5 katına yakın bir kişiyi çağırmak durumunda ve o şekilde çağrılarını yapıyorlar.
Ya merkezden direkt atamayla buraya kişiler gönderilecekti ya da biz, o 5 bin kişinin içerisinden burada, yine böyle şeffaf bir ortamda, bir kişinin bile hakkının yenmediği bir ortamda, bu tercih ortamını organize edecektik İstanbul için daha uygun olduğunu gördüğümüz için. Ama kapalı kapılar ardında değil, gördüğünüz gibi şeffaf bir ortamda, buradaki sözlü sınava giren arkadaşımızın kendi sorusunu kendisinin çektiği, karşısındaki heyetin de özenle tercihinin, seçiminin yapıldığı bir ortamdalar. Bir de bütün görüşmeler kamerayla, sesli kayıt altında.”
“ALIMLARIN ADİL BİR ŞEKİLDE YAPILDIĞI BİR SÜREÇ İŞLETİLECEK”
“Burada da başvuran kardeşlerimiz var, ülkemizin farklı noktalarından gelen. Doğu Anadolu'dan, Karadeniz'den, Güneydoğu Anadolu'dan, Ege'den, İç Anadolu'dan, Marmara'dan, her yerden... Onlara da söyledim. Hiçbirinin hakkının, hukukunun yenmediği ve alımların adil bir şekilde yapıldığı bir süreç işletilecek.
Aslında adalet meselesi çok önemli. İç huzur meselesi çok önemli. Yani milletin huzurlu olma meselesi, çok önemli. Bugün baktığımızda, öyle acı bir dönem yaşıyoruz ki memleket olarak. Dün akşam bile, işte Filistin'e yapılan saldırıda, yüzlerce masum insan hayatını kaybediyor. Zor bir coğrafyadayız. Bütün Filistin'deki bu zalimliğin devam etmesini kınıyoruz elbette. Türkiye'nin büyük bir sorumluluğu var.
Yani Suriye'de yeni bir dünya kuruluyor ve orada her halkın, Suriye halkının bir yanıyla sınır bütünlüğünün sağlanması, bir yanıyla oradaki her yaşayan insanın hakkının, hukukunun korunduğu bir düzenin var edilmesi titizlikleri…”
“BU ÜLKENİN ADİL BİR DÜZENE KAVUŞMASINI ARZU EDİYORUZ”
“Bütün bunlar çok önemli meseleler. Ama daha da önemlisi, iç huzur. Yani bahsettiğimiz, işsizliğin çözülmesi. Ben, nereye gidersem gideyim, atanamayan öğretmenler, bir türlü mülakatı aşamadığını ortaya koyan ve güvenemeyen hükümetine, bugünkü süreci yöneten insanlara güvenmediğini ifade eden insanlar görüyorum… Her yerden; İzmir'de dinliyorum, Diyarbakır'da dinliyorum, Trabzon'da dinliyorum… Her yerde dinliyorum. Ve bu, çok acı bir durum.
Biz, bunu sona erdirmek istiyoruz. Sona erdirmek istiyoruz ve bu ülkenin adil bir düzene kavuşmasını arzu ediyoruz. Adaletli bir devletin, adaletli bir sistemin, başta yargı olmak üzere, her türlü insanını mutlu eden, insanı güvende hissettiren, bu ülkeye, devletin her kurumunu güven duyacağı bir ortamı var etme konusunda bir dönemi ülkemize kazandırma çabası içerisindeyiz.”
Kaynak: Basın Bülteni